Ocak ayında TÜFE beklentilerin üstünde %6,65 oranında artış gösterirken, yıllık bazda TÜFE Aralık ayındaki %64,27 seviyesinden Ocak ayında %57,68 seviyesine geriledi. Gıda enflasyonu yıllık bazda %71,00 seviyesine gerilerken, çekirdek enflasyon ise %53 seviyesinde açıklandı. Geçen yılın aynı döneminde %11,1 olarak açıklanan aylık bazda enflasyon sonrası, baz etkisi kaynaklı olarak enflasyon Aralık ayında olduğu gibi Ocak ayında da gerilemeye devam etti.

ÜFE ise aylık bazda %4,15 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %97,72 seviyesinden Ocak ayında %86,46 seviyesine gerilemiş oldu.

TÜFE tarafında aylık bazda sağlık %18,35, lokanta ve oteller %12,73, alkollü içecekler ve tütün %11,19 artış gösterirken, Ocak ayında düşüş gösteren tek grup % 1,53 ile giyim ve ayakkabı oldu.

ÜFE tarafında ise en fazla artış %20,42 ile içecekler, %15,37 ile kömür ve linyit, %13,57 ile diğer ulaşım araçları olurken, Ocak ayında düşüş gösteren gruplar %9,00 ile ham petrol ve doğalgaz, %3,13 ile elektrik, gaz ve buhar iklimlendirme oldu.

Beklentilerin üstünde gelen enflasyon verisi sonrasında fiyatlar genel düzeyindeki artışların şirket karlılıklarını olumlu etkileyebileceği algısı ve sert geri çekilen endekste tepki alımlarının artması sonrası haftanın son işlem günü %5'in üzerinde artışla endeks 4.998 seviyesinden tamamlandı. Bu hafta piyasalardaki satış baskısı endekste fazlasıyla hissedilirken, bilanço döneminin katalist etki yaratmasını beklemekle birlikte Borsa İstanbul’daki yukarı yönlü hareketin orta vadede devam etmesini bekliyoruz.

Yurt dışı piyasaları bu yıl ilk altı ve son altı ay olarak iki yarıda takip edeceğiz. Çünkü enflasyon tarafı hala kontrol altına alınamadığı gibi şahin tutumlarda kısmen devam ediyor. Bu durum da resesyonu ve resesyon endişelerini tetikleyebilir. İkinci yarıda ise gerek gevşek politikalar gerekse de güvercin tutumla risk iştahının desteklenmesi beklenebilir. Bu hafta açıklan Fed faiz kararında 25 baz puanlık artış ardından, Fed Başkanı Powell'ın enflasyonun geri çekildiğine inanır hale gelmesi ve dezenflasyonist söylemleri de bu görüşümüzü destekler nitelikte.

Son TCMB Toplantısında politika faizinde beklentilere paralel değişikliğe gidilmedi. Enflasyon ve liralaşma bu metinde de ön plana çıkarken, büyüme odaklı politika vurgusu yapıldı. Yurt dışı gelişmeler ve baz etkisi kaynaklı olarak enflasyon tarafında geri çekilme bekleniyor. Karar metninde faiz indirim sürecinin sona erdiğine işaret edildiğinden 17 Şubat'taki PPK toplantısında faiz değişikliği ön görmüyoruz.