Ocak ayında TÜFE %9,80 olan beklentilerin üzerinde %11,10 artarak yıllık bazda %38,08'dan %48,69’a yükseldi. Son aylardaki kur sepeti tarafındaki oynaklık, doğalgaz ile elektrik zamları ve gıda fiyatlarındaki yükseliş ile enflasyon, Nisan 2002’den bu yana en yüksek seviyeye yükselmiş oldu. Çekirdek enflasyon ise %31,88’den %39,45’e yükseldi.

ÜFE ise aylık bazda %10,45 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %79,89 seviyesinden Ocak’ta %93,53’e yükselmiş oldu.

TÜFE tarafında alkollü içecekler ve tütün %21,90, konut %18,91, ev eşyası %12,82 ile en çok artış gösteren sektör grupları olurken, Ocak ayında düşen tek grup %0,24 ile giyim oldu. Ocak 2022’de endekste kapsanan 409 maddeden 342 madenin fiyatında artış gerçekleşti.

ÜFE tarafında ise en fazla artış %32,33 ile kömür ve linyit, %24,48 ile diğer madencilik ve taşocakçılığı ürünleri ve %21,17 ile ham petrol ve doğalgaz ürünlerinde gerçekleşti. Ocak ayında ÜFE’de düşüş gösteren grup olmadı.

Açıklanan enflasyon verisi sonrasında Dolar / TL yatay seviyede hareket etti. BİST100 endeksi tarafına bakılacak olursa güne satıcılı başlayan endeks, yüksek enflasyon sonrasında, fiyatlar genel düzeyindeki artışların şirket karlılıklarını olumlu etkileyebileceği algısı ile enflasyon sepetinde ağırlığı yüksek olan, yani hane halkı harcamalarında önemli yer tutan sektörlerin ön plana çıkması ile alıcılı seyre yöneldi.

Geçtiğimiz hafta yılın ilk Enflasyon Raporu Toplantısı yapıldı. Burada 2022 yıl sonu enflasyonu %11,80’den %23,20’ye yükseltildi. Gelişmekte olan ülkelerin de yüksek enflasyonla mücadele ettiği vurgulandı.  Sabah saatlerinde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, enflasyonun Nisan ayında %50'nin altında bir zirve göreceğini tahmin ettiklerini söyledi.

TCMB’nin 17 Şubat’ta Para Politikası Kurulu toplantısında en önemli gündem maddelerinin ticari kredi büyümesi, ekonomik aktivite, yüksek enflasyon, coronavirüs salgını, ile jeopolitik riskler ve bunlara ilişkin atılacak adımlar olmasını bekliyoruz.

Son TCMB Toplantısında  politika faizinde değişikliğe gidilmedi. Ocak ayında yayımlanan PPK karar metnine bakıldığında önceki metinlerden farklı olduğu gözlemlendi. Coronavirüs risklerinin devam ettiğini belirten PPK , ''dezenflasyonist '' vurgusu yaptı. Metinde yüksek enflasyonun küresel olduğu ve artan enerji fiyatları ve arz – talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceği değerlendirmesi yapıldı. Aralık ve Ocak PPK metinlerini baz aldığımızda 17 Şubat’ta PPK’dan faiz değişikliği beklemiyoruz. Mevcut piyasa dinamiklerine baktığımızda para politikasının tekrar yönlendirici bir unsur olarak öne çıkması ile ilgili hangi adımların atılacağı bu yılın ilk aylarında belli olacaktır.